Türkçe İçin İki Hayati Proje

29.12.2018 205

 

 

TÜRKÇE İÇİN İKİ "HAYATİ" PROJE  

 

 

Millî Eğitim Bakanlığı, Türkçenin korunması ve geliştirilmesi için iki önemli proje başlattı. Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğrencilerin dört temel dil becerisi yeterliliklerinin tespit edilmesi ve Türkçe söz varlığının tespitine yönelik Bakanlıkça yürütülen çalışmalara çok önem verdiğini belirterek, "Bu çalışmalar, Türkçeye Kutadgu Bilig´den beri nefes verenlerin ruhunu şad edecek." dedi.  

 

İki proje için çalıştay

Millî Eğitim Bakanlığınca hem "Söz Varlığını Tespit ve Geliştirme Projesi" hem de "Türkçe Dil Yeterliliklerinin ve Düzeylerinin Belirlenmesi Projesi" için Türkiye´den ve yurt dışından 120 eğitim ve dil bilimi uzmanının katılımıyla iki ayrı çalıştay düzenlendi. 

 

Talim Terbiye Kurulunun merkez binasında düzenlenen çalıştayların açılışını yapan Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkçe söz varlığının tespit edilmesine ve Türkçe dil yeterliliklerinin belirlenmesine verdiği önemi akademisyenlerle paylaştı. Akademisyenlerin sunumlarını da tek tek dinleyen Selçuk, konuya ilişkin beklentilerini dile getirdi. 

 

2023 Eğitim Vizyonu´nun merkezi bir noktasında Türkçe söz varlığının tespitinin bulunduğunu ifade eden Selçuk, "Öğrencilerimizin dört temel dil becerisi yeterliliklerinin tespit edilmesini ve bu doğrultuda dil düzeylerinin belirlenmesi çalışmalarını son derece önemsiyorum. Türkçe söz varlığının tespitine yönelik çalışmalara çok önem veriyorum. Bu çalışmalar, Türkçeye Kutadgu Bilig´den beri nefes verenlerin ruhunu şad edecek." değerlendirmesini yaptı. Bu çalışmaların millete hizmet etmenin de güzel bir yolu olduğunun altını çizen Selçuk, "Bir makamda bulunan, yetkisi olan bir kişi, sadece söz varlığı ile ilgili bir çalışma yürütse bile bu ona yetecektir." diye konuştu. 

 

 

"Dünyanın en büyük dili Latince öldü" 

Bakan Selçuk´un daveti üzerine çalıştaya katılan; dil, eğitim, öğrenme, çok dillilik üzerine araştırmalarıyla tanınan KKTC vatandaşı Norveç Oslo Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Özerk, "söz varlığının önemi" konulu bir sunum yaptı. Özerk, "Diller ölmez, diller gerilemez, diller ancak öldürülür. O nedenle dilimize sahip çıkmamız lazım." ifadesini kullandı. 

 

Avrupa´da son 120 yılda 12 dilin yok olduğunu, hala bu tehlike altında olan diller bulunduğunu bildiren Özerk, dünyanın en büyük dillerinden biri olan Latincenin de öldüğüne işaret etti. Özerk, dile sahip çıkmak için siyasetçilerin, eğitimcilerin, medya kuruluşlarının, ailelerin, ders kitabı yazarlarının, öğretmenlerin kısaca toplumun her kesiminin bilinçlenmesinin önemine dikkat çekti. 

 

Özerk, dünyada konuşulan 8 bin dil olduğunu, her konuşulan dilin bir de işaret dilinin bulunduğunu anlattı. Dört temel dil becerisine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özerk, "dinleme ve anlama/kavrama, anlaşılabilen konuşma, anlayarak okuma, anlaşılacak şekilde yazma" şeklindeki bir anlayışın doğru bir yaklaşım olacağını vurguladı. Türkçeye yabancı dillerden geçen kelimelerin halkın geneli tarafından kabul edilmiş olması gerektiğini ifade eden Özerk, "Küçük yaşlarımda öğretmenlerimden biri ´kalem değil yazaç diyeceksin´ derdi. Ben hiçbir zaman bu kelimeyi kullanmadım. Bu konuda hazır mayalar tutmuyor, çalışmaların halktan kopuk olmaması lazım." diye konuştu